
Tembellikte uzmanlaşmış, master yapmış bu şirin yaratığa
bayılıyorum.Yaşam şekillerine dair ınternetten edindiğim bilgileri aktarayım
önce..
Koalalar
çok nadir de olsa su içerler. Koalaların ana besin maddesini oluşturan okaliptüs yapraklarıymış.Zaten
tüm gün boyunca bu yaprakları yiyerek kemirerek hayatını geçirirler.Lan tam
bana göre..Bu okaliptüs yapraklarında alkol olduğu için kafa bi dünya
dolaşıyor..Ee tabi yer yemez mayıştıkları için anında uyuyorlar.(benim yemek
yer yemez gözümün düşmesi gibi bebekler başını tutamazlar ya böyle süt içer
içmez hoppacubba gözler kapanır bendeki durumda aynı beni gözönünde tutmalılar
normal bir cins değilim daha nasıl anlatayım bu haykırışımı).Anlayacağınız
sarhoş hayvanın tekidir bu koalalar..Bu sarhoşlukla sarıldığı ağaca tutunmayı
unutup yere düşüp popolarını kırma ihtimalleri fazla ...çok şirin demi
İçi
geçmiş halde uyur aynı ben..Uyku hayatımda en değerli eylemimdir.2 gün
uyumuşluğum vardır hatırlarım..Üniversitedeydim.Malum öğrenci evi heryer
heryerde..Dışarda eğlenmişim gelmişim..Ev arkadasımda şehir dışında..Kendimi
yataga atar atmaz sızdım..Günlerden 17 şubat gecesi..Telefonumda bir çentik
şarjım kalmış aman kim takacak şimdi şarja diyerek erteledim bu günümüzün
modern sorunudur bu arada.Herneyse bi ara hatırlarım gecemiydi gündüzmüydü
bilemiyorum gözümü aralayıp kartondan yapılmış sehpamda duran bardaktaki suyumdan
bikaç yudum alıp tekrar başımın yastığa düşüşünü hatırlarım..Gidiş o
gidiş..Uyanma saatim 19 şubat sabahı 9 suları..Ben tabi ayın 18’i kabul
ettiğimden mazur görürsünüz ki pek okula gidesim olmadığından tek gözümü açıp
yatakta telefonu aramaya koyuldum..Arkadaşlardan birini arayacam..Ben okula
gelesim yok benim yerime şişko vısıual basiccinin dersine imza atın diye..Ama
üşendiğimden telefonu şarja takmadığım için telefon kapalı..Haydii bakalım
diyerekten bir güç denemesi yaparak yataktan kalkmayı başardım..Yerde sürünmek
suretiyle prize ulaştım telefonu başarıyla şarja takıp açtım..Annem oda ne açar
açmaz yığınla mesaj ve arama çağrıları..noluyoz şangaydaki dedem vardıda ondan
miras mı kaldı george clooney bizim okula geldi de ben mi kaçırdım diye
düşünürken babamın aramasıyla olayın hiçde benim düşünmediğim gibi olduğunun
farkına vardım..Önce okul işini halletmek için arkadası aradım..Selamla kısmını
geçtikten sonra benim yerime imza atarsan benden sana bir negro çalışır
dedim..Negro önemlidir candır.Ne imzası dedi benim yumak arkadasım..Kızım sen
nerdesin kaç gündür bugun dersmi var çıldırdınmı demesiyle dumura uğradım.Kaç
gündür ibaresine takılarak soru sordum daha dün birlikteydik ne kaçgünü
sorusunu yönelttim haliyle..Ne dünü ne içtin neyin kafası didem bugun Cuma ve
ders yok bugun dedi inanmayarak kapattım telefonu..Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş bulamıyordum..Ekmek
fırının verdiği kardeşler unlü mamüller takvimimize baktım ki gerçekten bugun
ayın 19u..Bilgisayarın tarihine baktım oda 19.Olamaaaz olaaamaz diye naralar
atarken kapı çaldı komşumuz alt kattaki meraklı ayşe teyze..Kızım dünden beri
arkadasların geliyor kapıyı çalıp çalıp gidiyorlar nerdesiniz siz..Valla beni
merak ettiğine bi gıdımcık inansam söyleyecektim ama kafamdaki senaryoları
kovup ha evde değildik ya falan deyip geçiştirdim.Demek sınavıda
kaçırmıştım..sonrasını tahmin edersiniz ki kimsenin buna inanmadığı oha çüş
olamaz atma be o kadar saat uyunurmu tepkileriyle karşı karşıya kalmış bir
koala yavrusu şirinliğinde hepsine başımı hafifçe sallayarak olur olmuş işte
benden olmuş cevaplarını ilettim..Hayatımda bir 18 şubat yok mesela hani benim
için çok önemli değil ama sevenlerim çokmuş onu anlamama yol açtı iyi oldu
tamammı? Buda böyle bir anımdı işte..Tabi bu ne ilk oldu nede son..ben nasıl
okudum nasıl çalıştım bilmiyorum aralarda hep uyuyordum hani sarılacak bir
ağacım eksikti anlıyormusun beni olric?
İşte bu koala arkadaşlarda 24 saatin 20 saatini uyuyup
kalan 4 saatte alkollü okaliptüsleri yiyerek çakırkeyif halde
dolaşıyorlar..Çalışmasam benim hayat felsefem lan bu.
Tek benzemeyen yönümüz bu teletabilerden daha şirin
yaratıklar aşırı sevilmeye gelemiyorlarmış..Vay arkadaş bu bizim yapımıza uygun
değil..biz herzaman daha çok sevilelim az sevelim mantığındaki
insanlarız..Düşünsenize aşırı sevgi bunları kalp krizinden götürüyormuş..Kıyamam
ya sevmeyin olm koalalarımı..beni sevin siz..beni sev beni benii
Oh be hayata bak yaprak kemir ve uyu..hayvan direk keyif
hayvanı biraz argoya kaçacak ama sefa pezevengi derler bunun gibilere..Keyfine
ve rahatına düşkün ben için uygun bir örnek.
Düşünsenize bir ağaca çıkıyor birkaç yıl aynı ağaçta
takılıyor..ağaca sarılıp uyuyor..Yer değiştirmesi birkaç gününü alıyor.Ben
yatakta soldan sağa döneceksem iki kez düşünüyorum of sırtım açılacak yorgan
kayacak kediler yer değiştirecek derken vazgeçiyorum aynı hesap işte.
Benide bıraksınlar avusturalyanın güzelim tropik
ormanlarına oh sarılırım bir okaliptus agacına efil efil rüzgar eser yerim
yemeği tüm gün el ense yatış..Yaprak maprak yemeye başlarsam iyi değilimdir aa
dostlar..

Birde bu arkadaşların sarılmasına hastayım.Çok masumca ve
içten.Ve ben bir tanıdığı gördüğümde yada sevdiğim birini gördüğümde selamlaşıp
öpüşmekten çok sarılmayı yeğlerim..Ve şöyle bikaç saniye sürer ankaradan abim
gelmiş modunda..Karşımda insan kişisi şaşırır belkide sevinir...Ama sonuçta
sarılmak daha samimi ve dokunaklı bir eylemdir..
Çok şirinler bu elemanlar yav..düşünsenize tembellikten
sevişecek zaman bulamadıklarından nesilleri tükeniyor annem zaman zaman bana
senin çocuğun olmaz diyor al işte buda mı gol değil!
Bide
bu arkadaslar niye bizim ormanlarda yaşamıyorlar..Bigün avusturalyaya gidersem
ilk iş koalaları ziyaret etmek olacak..
Kendimi düşünüuyorum da bir okaliptusa sevgilimi diye sarılmışım yaprağa uzanmaya üşenirim
lanJ Şaziye koalası bir
yaprak uzatıversene ordan..Çevremdekilerin en çok şikayet ettiği şey..sürekli
çevremdekilerden şurayamı gidiorsun şunu getirsene şunu alsana...Masadaki
kumandayı almak için salondan kardeşimi çağırmışlığım vardır benim sen ne diyon
J
Şirinlik simgesi bu tatlı yaratıkla benzediğimi düşünmekte
haklıymışım..Reenkarnasyon varsa ben ya kedi yada koalaydım..:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder