Çarşamba, Şubat 1

"Yavuz" Sultan Selim hakkında bunları biliyormuydunuz?



Osmanlının 9. padişahı Yavuz Sultan   Selimden bahsedelim biraz..Yavuz’un fetihleri, şairane yönü, kanlı soykırımı..Küpe takması..  


Anadolu'daki turkmen cocuklarini kan aglatmistir. Eserlerini de en cok hizmet ettigi kultur olan araplarin kendi dilinde yazmayi tercih etmistir. ilginctir kararlarinin dogrulugu, "ne yaptiysa halki icin yapti, hainleri kesti" seklinde yapilsa da, isin ozu cehaletten baska bir sey degil. simdi cikip birileri gene "yapilanlari donemine gore incelersek..." merkezli cumleler kursa da, yapilanlar donemine gore de insanlik disidir. Kaldi ki ortada halk icin yapilmis herhangi bir sey yoktur. Çok merak edenler o donemde anadolu halkinin sah ismail'e neden daha sicak baktigini arastirsinlar... acaba bunun arkasinda yatan neden, şah ismailin eserlerini turkce yazmasi miydi? Yoksa harbiden insaniyet namima, baska degerler mi soz konusuydu?
Turkculukmus.... gidin sorun bakalim yavuz'un turkculukten haberi var miymis?
turkmen cocuklarini katletmek, farsca'nin kolesi olmak ne zaman turkculuk oldu?
Şu ulkede turkculuk kavramini halen Osmanlı uzerinden savunan insanlar var. adama yemek yedigin kaba tukurme derler. once elindekinin, sahip oldugunun degerini bil, sonra o cok bildigine inandigin gecmise gozlerin yasli yasli, uzunca dalarsin...


     Hayatı hatalarla doludur. Halbuki savaş açacağına banka açsa, finansta yükselse belkim şimdi isviçre yerine biz olacaktık. Zaten kimse bizi ellemezdi. orduyu kapatır, sabah akşam musıki, alem takılırdık.
     Napalım ki o zamanki şartlarda, genişleme politikası izlemiştir. Yavuz da karşısına çıkanları gıdıklayarak filan kaçırmamış bildiğin öldürmüştür. insan hayatı dalgalı kurda olmadığına göre "o zamanki şartlarda öldürmek iyiydi de şimdi çok güzel olmuyor." demek abesttir. fakat Dünya'da dengenin değiştiği savaşların yoğunlaştığı büyük balığın küçük balığı yediği çağlarda bazı devletler yaşar, bazıları yok olur. Osmanlı Devleti uzun yıllar büyük balık olup genişlemiş ve sonunda parçalanmıştır. Osmanlı'nın uzun yıllar süren hükümranlığında işgal ettiği yerlerde uyguladığı hoşgörü politikasının da etkisi vardır kanımca.

    Babası II. Ba(yezid')i zehirleyerek öldürtmüştür. 
II. Ba(yezid')i  bir çeşme kenarında su içip yüzünü yıkarken elini saçına götürür ve saçları avucuna gelir, o an zehirlendiğini anlar ve özoğluna ;
-kılıcın keskin, saltanatın tez olsun, diye beddua eder...
gerçekten de baba bedduası tutarmış inancını doğrular nitelikte, kılıcı keskin olduğu gibi saltanatı da 8 sene sürmüştür...

    Bir de küpe takarmış Yavuz Sultan Selim..Ee bizim halkımız yaptığı icraatlerden dolayı değilde haremde kimler varmış, cinsiyet tercihlerini, veya kılık kıyafetle ilgili magazinsel şeyleri bilirler..Ama adam kimi niçin kesmiş doğramış kimsenin haberi yok..Kendisine üzüldügümdür bu konuda...Sen git koskoca Osmanlı'nın dokuzuncu padişahı ol, seferler fetihler yap, 500 sene sonra millet babasına küpesini savunmak için "yavuz sultan da takıyodu ehe ehe" diye seni bir cümlede harcasın.hakkında bilinen en önemli detay olsun.oy ne diyem haşmetlum.


    Şimdi birazda yaptıklarından bahsedelim..Doğu anadolu'ya hakim olan aleviler, yavuz sultan selim'in anadolu'yu araplaştırma çabasına karşı anadolu'da türklük ve alevilik kültürünü korumak amacıyla türkmen beyi şah ismail den yardım istemişlerdir. o dönemde yeniçeri ocağının tamamı bektaşi geleneğine haiz olduğundan alevi katliamına ve şah ismail'e karşı açılacak savaşa yeniçeriler olumsuz bakmışlardır. hatta, yeniçeriler'in yavuz'un kaldığı çadıra ok attığı bile rivayet edilir. 

    Yavuz, alevi kelimesinin, ali'ye ait anlamına geldiği ve halkın da alevilere bu yüzden saygı gösterdiğini bildiği için aleviler'e kızılbaş diye hitap etmiştir. mum söndü, kuyruk gibi türlü iftiralar bu dönemde ilk kez ortaya çıkmıştır. yavuz'un safeviler'e savaş açtığı dönemlerde halktan yardım almak amacıyla o dönemin müftüsünden yani şeyhülislam'dan fetva çıkarmasını istemiştir. yavuz sultan selim'in alevi kültürünü yok etmek, alevileri önce asimile etmek, asimile olmayanları da katletmek amacıyla o dönemin ünlü müftüsü sanı görez'e çıkarttığı fetva ise şu şekildedir:

   "Ey müslümanlar, bilin be haberdar olun ki, reisleri erdebil oglu sah ısmail olan kizilbas toplulugu, peygamberimizin seriatini sünnetini, ;slam dinini din ilmini, iyiyi ve dogruyu açiklayan kurani küçük gördüler.yüce tanri'nin yasakladigi günahlara helal gözü ile baktilar.kutal kuran'i , öteki din kitaplarini assagiladilar.onlari atese atarak yaktilar.hatta kendi mel'un reislerini tanri yerine koyarak ona secde ettiler.hz.ebubekir'e, ömere, sövüp onlarin halifeliklerini inkar ettiler.peygamberimizin karisi ayse anamiza iftira ettiler ve sövdüler.peygamberimizin seriatini ve ıslam dinini ortadan kaldirmayi düsündüler.onlarin burada sözür edilen ve bunlara benzeyen öteki kötü sözleri ve hakaretler, ben,ö ve öteki ıslam alimleri tarafindan açikça bilinmektedir.bu nedenlerden ötürü seriat hükmünün ve kitaplarimizin verdigi haklarla, bu toplulugun kafir ve dinsizler toplulugu olduguna dair fetva verdik.onlara sempati gösteren, batil dinlerini kabul eden ve yardimci olanlar da kafir ve dinsizlerdir.bu gibi kimselerin toplulugunu dagitmak tüm müslümanlarin görevidir.bu arada müslümanlardan ölen kutsal sehitlerin yeri yüce cennettir.o kafirlerden ölenler ise hakir olup, cehennemindibinde yer tutacaklardir.bu toplulugun durumu kafirlerin halinden daha kötüdür.bu toplulugun gerek okla , gerek sahinle, gerek köpekle avladigi ya da kestigi hayvanlar murdardir.onlarin gerek kendi aralarinda gerekse baska topluluklarla yaptiklari evlilikler geçersizdir.bunlara miras birakilmaz.sadece islam'in sultaninin onlara ait kasaba varsa, o kasabanin bütün insanlarini öldürüp, mallarini miraslarini, evlatlarini alma hakki vardir.ancak bu mallar ıslam gazileri arasinda paylasilmalidir.bu toplanmadan sonra onlarin tövbe ve pismanliklarina inanmamali ve hepsini öldürmelidir.hatta bu sehirlerde onlardan oldugu bilinen veya onlarla birlik oldugu tespit edilen kimseler öldürülmelidir.bu türlü topluluk hem kafir hem imansiz hem de kötülük yapan kimselerdir.bu iki sebepten onlarin öldürülmesi vaciptir.dıne yardim edene allah yardim eder.müslümana kötülük yapanlara da allah kötülük eder. "

    Bir katliamda niceliğin pek bir mühimmiyatı yoktur; önemli olan hedef kitlesi ve onlara yapılan katliamlardır. ister bu sayı beş bin isterse yüz bin olsun... sonuç itibariyle, anadoluya has alevilik ve bektaşilik kültürüne darbe vurulmuş, binlerce insana aptalca iftiralar atılmış, on binlerce kişi sebepsiz yere öldürülmüştür.


fetva ile ilgili kaynak:

yavuz sultan selim’in iran seferi, i.ü.ed.fak. tarih dergisi sayı 22 s.17. 1968 

islamiyet türkler ve alevilik, gülağ öz, s. 188, 1999 ankara



    Birde dönemim şeyhüislamından bahsedelim namı değer ebusuud efendi... 

    Resmi tarihin, 16. yüzyılın en büyük din bilgini diye tanıttığı gelmiş geçmiş en yobaz, en bağnaz iktidar yalakalarından biridir ebussuud efendi. kanuni süleyman zamanında şeyhülislamlık yapmış olan bu adam, yalnız bizim tarihimizi değil tüm islam aleminin atisini değiştirecek pek çok icraatta bulunmuş, akıl almaz fetvalarıyla gönüllerde taht kurmuştur. en sevdiği iş, fetva verip alevi katletmek olan ebussuud efendi; o zamanların "blur mü oasis mi" misal "gazali mi ibn i rüşd mü" kavgasinda gazali'dir efendim diyerek, medrese tedrisatından akli ilimleri yani felsefeyi, hendese yi vesaireyi çıkarmış yerine fıkıh, kelam gibi daha faideli ilimleri sokarak aydınlık geleceğimizin orta yerine mühürlemiştir fetvalarını. bugün, eyüp kabristanındaki mezarı hala o akli ilimlerden payını alamamış ardıllarının olduğu kadar, hazır yolu oralara düşmüşken tükürme egzersizi yapma fırsatını da değerlendirmek isteyen ziyaretçilerin de gözdesi bir mekandır.
 başbakan'ın gurur duyduğu, devrinde aleviler hakkında "alevilerin canları, malları, namusları size helaldir" diye fetva veren, "elimize geçirdiğimiz alevi kadınları ne yapalım?" diyenlere, "belinize kuvvet" diyerek teşvik eden osmanlı şeyhülislamı.

   Başbakan’ın gurur duyduğu iki çorumlu!

Başbakan’ın 17 ağustos’taki çorum mitinginde söylediği sözlerle ilgili... başbakan bu mitingde, aynen şunları söylemişti:
 “nasıl ki çorum bu topraklardan yetişmiş akşemsettin hazretleriyle, ebusuud efendi’yle, koyunbaba’yla, iskilipli atıf hoca’yla gurur duyuyorsa, bizler de çorum’la gurur duyuyoruz.”
 “ebu suud efendi, yavuz sultan selim’in şeyhülislamıydı. ‘alevilerin, canları, malları, namusları size helaldir’ diye fetva veren din adamıydı... iskilipli atıf hoca ise kurtuluş savaşı’nda, ‘mustafa kemal isyankârdır, katli vaciptir’ diye yazılar yazan biriydi...”


***

Bu iddiaların doğruluğunu tartışmayı tarihçilere bırakıyorum...ama...
 binde bir bile doğru olma ihtimali varsa...başbakan acaba çorumluların gurur duyacağı başka adam mı bulamadı? 


İşte Yavuz Sultan Selimin ‘o zamanın şartlarına göre’ yaptıkları..Ve nasıl anıldığı ortada..Türklükle övünülerek anlatılan bana göre Osmanlının eli kanlı padişahlarındandır..

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar